TKDK 38 Milyon Tl’lik Hibe Desteği İle Yatırımcının Yüzünü Güldürdü
20.02.2015
/_SNR936111.JPG)
TKDK 38 MİLYON TL’LİK HİBE DESTEĞİ İLE YATIRIMCININ YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) 2014 yılı sonu itibariyle 198 projeye verdiği 38 Milyon TL’lik hibe desteği ile yatırımcının yüzünü güldürdü. AB IPARD Projesi kapsamında 2015 yılında yatırımcılara verilecek olan 13. çağrıda da 32 milyon hibe tutarlı 57 projeye onay verildi.
TKDK Denizli İl Koordinatörlüğünde düzenlenen basın toplantısı ile yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verildi. Toplantıya Valimiz Şükrü Kocatepe, Vali Yardımcımız Erol Türkmen, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Değirmencioğlu, Pamukkale Kaymakamı Veysel Beyru, BASİAD Başkanı Hüseyin Memişoğlu katıldı.
Toplantıda gazetecilere TKDK Denizli İl Koordinatörlüğünün yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler veren İl Koordinatörü Sadık Yetim şunları söyledi; “TKDK Denizli İl Koordinatörlüğü olarak başvurusu yapılan projeleri inceleyerek sözleşme imzalanmasından sonra 2014 yılı sonu itibari ile 198 proje için 38 Milyon TL’lik hibe desteği sağlanmıştır. İnşaatı tamamlanamayan projelerle ilgili yatırımların da 2015 yılı içinde bitirilip hibelerinin ödenmesi planlanmaktadır. 10 Şubat 2015 tarihinde sonuçlanan 13. Çağrıda toplamda 57 adet proje alınmıştır. Bu projelerin toplam bütçesi 73.344.618,78 TL’dir. Projelerin kurumumuzca incelenip uygun bulunmasıyla birlikte bu meblağın 32.588.119,13 TL’si yatırımcılara hibe olarak ödenecektir.”
Denizli’de tüm çağrılarla birlikte kabul edilen toplam proje sayısının 298’e ulaştığı bilgisini veren Yetim, “Bu projelerin toplam yatırım tutarları 192.187.117,41 TL’dir. 2015 yılı sonu itibarı ile alınan tüm projelerin hibe bedeli olan93.110.998,55 TL’sinin ödenmesi planlanmaktadır. Bu projelerin yatırım alanlarına göre dağılımı ise; 2 Süt İşleme Tesisi, 1 Kanatlı Eti Kesimhane Tesisi, 13 Soğuk Hava Deposu ve Meyve-Sebze İşleme Tesisi, 10 Tıbbi-Aromatik Bitki Yetiştiriciliği, 3 Arıcılık Yatırımı, 7 Kırsal Turizm Tesisi, 21 Denizli Yerel Ürünler Tesisi Proje başvurusu alınmıştır. Yerel Ürünler Kapsamında:6 Tekstil işletmesi, 1 Ahşap İşleme Tesisi,1 Zeytinyağı İşletmesi, 7 Kuruyemiş İşletmesi (Leblebi-Ayçiçeği), 1 Üzüm İşleme Tesisi, 5 Denizli Traverteni ve Mermer İşleme Tesisi Proje başvurusunda bulunmuştur” dedi.
IPARD fonlarının yüzde 75’inin AB’den karşılandığını ve Türkiye için kullanılmadığı takdirde AB'ye geri gideceğini hatırlatan ve yatırımcıları bu konuda proje yapmaları için çağrıda bulunan Yetim konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Gelen projeler büyük bir özenle incelenmekte ve mümkün olan en yüksek miktarda proje kabulünün sağlanmasına çalışılmaktadır. Yapılan bu yatırımlar soncunda Denizli’de şuana kadar toplamda 262 kişinin istihdam edilmesine katkıda bulunulmuştur. Yatırımların tamamı bittiğinde ise bu sayının yaklaşık olarak 1000 kişiyi bulması beklenmektedir.”
Valimiz Şükrü Kocatepe ise, projelerin titizlikle hazırlanması gerektiğinin önemine değinerek, “Ben Doğu bölgemizde bulunan illerimiz de çok çalıştığım için oralarda Diyarbakır’dan çıkın Siirt, Bitlis’e doğru o yol güzergahında abide gibi yapılar var. İşte 4 duvar yapılmış ama böyle kalmış. Buna benzer tarımsal amaçlı besihane, süt inekçiliği gibi amaçlarla alınan krediler oralarda maalesef değerlendirilememiş. Yapılan yatırımların hepsi çürümeye terk edilmiş. Bu nedenle projelerin ciddi olması lazım” dedi.
1980’li yıllarda dünya bankasından kredilerin alındığını hatırlatan Valimiz Şükrü Kocatepe, “Biz bir dönemde yani 80’li yıllarda özellikle bu süt sığırlarının arileştirilmesi onların yerli ırkın daha yüksek verimli ırk ile değiştirilmesi amacıyla dünya bankasından çok yüksek miktarlı krediler alındı. Doğu bölgelerimiz ağırlıklı olmak üzere. Ama öyle biliyorum ki misafir odasını bankaya gösterip ben burayı mesane yapacağım deyip müracaat eden ve banka müdürü de kredi vermediği için onu döven kişileri hatırlıyorum. O ilçede kaymakamlık yapmış birisi olarak çok iyi hatırlıyorum ve maalesef bu krediler zorlamalar ile alındı. Ondan sonra dediğim gibi kimi yarım yamalak yapıldı, kimi binası tamamlandı. Ama içi hiçbir zaman yapılmadı. Yani yatırım gerçekleştirilmedi” diye konuştu.
TKDK’nın amacının istihdam sağlamak, ülke ekonomisine katkıda bulunmak ve yeni işletmelerin ortaya çıkmasına vesile olmak olduğunu kaydeden Valimiz Şükrü Kocatepe şunları söyledi; “Yani bir kereye mahsus bir traktör alıp bir çiftçinin ihtiyacı olan saman balyalama makinası, biçerdöver gibi ihtiyaçlarının konusu değil. Bunu Sayın Koordinatörümüz de belirtti. Tarım Bakanlığımızın doğrudan destek programı dahilinde her yıl bütün illere yapılan doğrudan yardımlar var. Çiftçimizin süt sağım makinası, tarımsal traktörden, saman balyalama, patoz makinaları gibi tüm ihtiyaçlarına doğrudan destek veriyor. Ancak tarımsal kalkınmayı destekleme kurumumuzun amacı hem Avrupa Birliği konularından hem de milli bütçeden genel bütçemizden aldığı pay ile kalıcı sürdürülebilir istihdam kabiliyeti olan ve üretime dönük yeni işletmelerin çıkması ülke ekonomimize katkıda bulunabilir. Bu bakımdan biz bunu doğrudan destek ile karşılaştırdığımızda tarımsal kalkınma güvence, proje ve sağlıklı projeler istiyor. Bu zorlaştırıcı gibi gözükebilir ama tabiki köklü ve amacı gerçekleştirmeye yönelik yatırım yapılabilmesi için titiz davranmak gerekiyor. Bu konuda hak vermek lazım.”
Avrupa Birliği konularından tam olarak yararlanılamadığını vurgulayan Valimiz Şükrü Kocatepe; “Bu bir gerçek. Bu zamana kadar yapılan katkının yüzde kaçının alındığını tam söyleyemiyorum ama tamamını alamadığımız bir gerçek. Çünkü Avrupa Birliği fonları kendi kurallarına göre işliyor. Avrupa Birliği fonları genel uyum bağlamında gerçekleştirilecek projelere destek verdiği için yani ‘biz bir soğuk hava deposu yapmak istiyoruz diyelim Baklan bölgemizde, şu köyümüzü kalkındırmak istiyoruz’ dediğimizde yap diyor beni ilgilendirmez diyor. Yani Avrupa Birliği ‘bu beni ilgilendiren bir konu değil’ diyor. Ama Baklan halkının kültürünün artırılmasıyla ilgili seminer ziyaret yayın işte Avrupa seyahati gibi bir proje yapıyoruz götürüyoruz ‘ha işte tamam’ diyor. ‘Biz bunu istiyorduk sizden’ diyor. Yani Avrupa Birliğine uyum bağlamında projeleri istiyor. Farklı bir yaklaşım var burada. Bina yapımı, makine alımı gibi somut yatırımlara Avrupa Birliği genellikle TKDK dışında bizim diğer projelerimize destek vermiyor. O bakımdan tarımsal kalkınmayı destekleme kurumumuzun yatırımları çok önemli. Bizim bu konuda biraz daha gayretli olmamız gerekiyor. Bu tablodan ben bunu anladım. Şu anki performansımız iyi gözüküyor ama 73 milyonluk bir müracaatımız var. Bunun 32 milyonunu tarımsal kalkınmayı destekleme kurumu karşılayacak az bir para değil. Yüzde 65-70 destekler var. Bizim de biraz daha gerçekçi projeler yapmamız gerekiyor. Hem yenilikçi hem de yüksek kapasiteli üretime yönelik çalışmalar yapmak gerekiyor” dedi.
Desteklerin Kırsal Turizm adı altında turizm alanlarında da verilebildiğine dikkat çeken valimiz Şükrü Kocatepe sözlerini şu şekilde tamamladı; “Diyelim Karahayıt’ta yapacağımız otele destek veriyor. ‘Bunun kırsal kalkınmayla ne ilgisi var?’ gibi yani kırsal alan diye mi Karahayıt değerlendiriliyor gibi bir sorular oldu. Bu kurumun toleransından ve o konuda desteğe ihtiyacının çok olmasından kaynaklanıyor. Gerçekten ihtiyacımız var. Konaklama tesisi olarak bizim ihtiyacımız var. Gelen turistleri yüksek kaliteli yerlerde barındırmamız lazım. Bu konuda destek ihtiyacını bildiği içinde pansiyon otel gibi kırsal alanlarda kafeterya gibi yatırımlara da destek veriyor. Bu Aydın-İzmir güzergahı olabilir, Muğla-Antalya güzergahında yeni işletmeler kurulabilir. Karahayıt zaten bizim termal turizm yönünden bir hazinemiz. Ülkemizin de bir hazinesi. Bu bölgede en yüksek termal kaynağın bulunduğu bir bölge. Dolayısıyla biliyorsunuz şuan da TOKİ tarafından yürütülen bir proje var. Orada birinci etabı tamamlanan kentsel dönüşüm projesi var. Birinci etap tamamlandı şu anda 2. etabın tamamlanması bekleniyor. Hatta 2. etabın ihale hazırlıkları da başlamıştı. Ama birinci etapta gördüğümüz eksiklikler tekrarlanmasın daha güzel hem yatırımcının hem işletmecinin o bölgede yaşayan kişilerin beklentilerine cevap veren hem de turistlerin ihtiyaçlarını karşılamada eksiksiz yatırımlar olsun diye projeyi biraz daha geliştirelim dedik. Geçtiğimiz hafta biliyorsunuz TOKİ Daire Başkanımız geldiler ve Karahayıt’ı biz masaya yatırdık, inceledik. Yani Karahayıt’ta bu tür yenilikçi projelere yüksek kapasiteli ve modern projelere ihtiyacımız var. Tarım ve kırsal kalkınmayı destekleme kurumu da yine buna omuz veren bir kurum. Ben teşekkür ediyorum tarımın yanında turizme de destek verdikleri için.”
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) 2014 yılı sonu itibariyle 198 projeye verdiği 38 Milyon TL’lik hibe desteği ile yatırımcının yüzünü güldürdü. AB IPARD Projesi kapsamında 2015 yılında yatırımcılara verilecek olan 13. çağrıda da 32 milyon hibe tutarlı 57 projeye onay verildi.
TKDK Denizli İl Koordinatörlüğünde düzenlenen basın toplantısı ile yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verildi. Toplantıya Valimiz Şükrü Kocatepe, Vali Yardımcımız Erol Türkmen, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Değirmencioğlu, Pamukkale Kaymakamı Veysel Beyru, BASİAD Başkanı Hüseyin Memişoğlu katıldı.
Toplantıda gazetecilere TKDK Denizli İl Koordinatörlüğünün yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler veren İl Koordinatörü Sadık Yetim şunları söyledi; “TKDK Denizli İl Koordinatörlüğü olarak başvurusu yapılan projeleri inceleyerek sözleşme imzalanmasından sonra 2014 yılı sonu itibari ile 198 proje için 38 Milyon TL’lik hibe desteği sağlanmıştır. İnşaatı tamamlanamayan projelerle ilgili yatırımların da 2015 yılı içinde bitirilip hibelerinin ödenmesi planlanmaktadır. 10 Şubat 2015 tarihinde sonuçlanan 13. Çağrıda toplamda 57 adet proje alınmıştır. Bu projelerin toplam bütçesi 73.344.618,78 TL’dir. Projelerin kurumumuzca incelenip uygun bulunmasıyla birlikte bu meblağın 32.588.119,13 TL’si yatırımcılara hibe olarak ödenecektir.”
Denizli’de tüm çağrılarla birlikte kabul edilen toplam proje sayısının 298’e ulaştığı bilgisini veren Yetim, “Bu projelerin toplam yatırım tutarları 192.187.117,41 TL’dir. 2015 yılı sonu itibarı ile alınan tüm projelerin hibe bedeli olan93.110.998,55 TL’sinin ödenmesi planlanmaktadır. Bu projelerin yatırım alanlarına göre dağılımı ise; 2 Süt İşleme Tesisi, 1 Kanatlı Eti Kesimhane Tesisi, 13 Soğuk Hava Deposu ve Meyve-Sebze İşleme Tesisi, 10 Tıbbi-Aromatik Bitki Yetiştiriciliği, 3 Arıcılık Yatırımı, 7 Kırsal Turizm Tesisi, 21 Denizli Yerel Ürünler Tesisi Proje başvurusu alınmıştır. Yerel Ürünler Kapsamında:6 Tekstil işletmesi, 1 Ahşap İşleme Tesisi,1 Zeytinyağı İşletmesi, 7 Kuruyemiş İşletmesi (Leblebi-Ayçiçeği), 1 Üzüm İşleme Tesisi, 5 Denizli Traverteni ve Mermer İşleme Tesisi Proje başvurusunda bulunmuştur” dedi.
IPARD fonlarının yüzde 75’inin AB’den karşılandığını ve Türkiye için kullanılmadığı takdirde AB'ye geri gideceğini hatırlatan ve yatırımcıları bu konuda proje yapmaları için çağrıda bulunan Yetim konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Gelen projeler büyük bir özenle incelenmekte ve mümkün olan en yüksek miktarda proje kabulünün sağlanmasına çalışılmaktadır. Yapılan bu yatırımlar soncunda Denizli’de şuana kadar toplamda 262 kişinin istihdam edilmesine katkıda bulunulmuştur. Yatırımların tamamı bittiğinde ise bu sayının yaklaşık olarak 1000 kişiyi bulması beklenmektedir.”
Valimiz Şükrü Kocatepe ise, projelerin titizlikle hazırlanması gerektiğinin önemine değinerek, “Ben Doğu bölgemizde bulunan illerimiz de çok çalıştığım için oralarda Diyarbakır’dan çıkın Siirt, Bitlis’e doğru o yol güzergahında abide gibi yapılar var. İşte 4 duvar yapılmış ama böyle kalmış. Buna benzer tarımsal amaçlı besihane, süt inekçiliği gibi amaçlarla alınan krediler oralarda maalesef değerlendirilememiş. Yapılan yatırımların hepsi çürümeye terk edilmiş. Bu nedenle projelerin ciddi olması lazım” dedi.
1980’li yıllarda dünya bankasından kredilerin alındığını hatırlatan Valimiz Şükrü Kocatepe, “Biz bir dönemde yani 80’li yıllarda özellikle bu süt sığırlarının arileştirilmesi onların yerli ırkın daha yüksek verimli ırk ile değiştirilmesi amacıyla dünya bankasından çok yüksek miktarlı krediler alındı. Doğu bölgelerimiz ağırlıklı olmak üzere. Ama öyle biliyorum ki misafir odasını bankaya gösterip ben burayı mesane yapacağım deyip müracaat eden ve banka müdürü de kredi vermediği için onu döven kişileri hatırlıyorum. O ilçede kaymakamlık yapmış birisi olarak çok iyi hatırlıyorum ve maalesef bu krediler zorlamalar ile alındı. Ondan sonra dediğim gibi kimi yarım yamalak yapıldı, kimi binası tamamlandı. Ama içi hiçbir zaman yapılmadı. Yani yatırım gerçekleştirilmedi” diye konuştu.
TKDK’nın amacının istihdam sağlamak, ülke ekonomisine katkıda bulunmak ve yeni işletmelerin ortaya çıkmasına vesile olmak olduğunu kaydeden Valimiz Şükrü Kocatepe şunları söyledi; “Yani bir kereye mahsus bir traktör alıp bir çiftçinin ihtiyacı olan saman balyalama makinası, biçerdöver gibi ihtiyaçlarının konusu değil. Bunu Sayın Koordinatörümüz de belirtti. Tarım Bakanlığımızın doğrudan destek programı dahilinde her yıl bütün illere yapılan doğrudan yardımlar var. Çiftçimizin süt sağım makinası, tarımsal traktörden, saman balyalama, patoz makinaları gibi tüm ihtiyaçlarına doğrudan destek veriyor. Ancak tarımsal kalkınmayı destekleme kurumumuzun amacı hem Avrupa Birliği konularından hem de milli bütçeden genel bütçemizden aldığı pay ile kalıcı sürdürülebilir istihdam kabiliyeti olan ve üretime dönük yeni işletmelerin çıkması ülke ekonomimize katkıda bulunabilir. Bu bakımdan biz bunu doğrudan destek ile karşılaştırdığımızda tarımsal kalkınma güvence, proje ve sağlıklı projeler istiyor. Bu zorlaştırıcı gibi gözükebilir ama tabiki köklü ve amacı gerçekleştirmeye yönelik yatırım yapılabilmesi için titiz davranmak gerekiyor. Bu konuda hak vermek lazım.”
Avrupa Birliği konularından tam olarak yararlanılamadığını vurgulayan Valimiz Şükrü Kocatepe; “Bu bir gerçek. Bu zamana kadar yapılan katkının yüzde kaçının alındığını tam söyleyemiyorum ama tamamını alamadığımız bir gerçek. Çünkü Avrupa Birliği fonları kendi kurallarına göre işliyor. Avrupa Birliği fonları genel uyum bağlamında gerçekleştirilecek projelere destek verdiği için yani ‘biz bir soğuk hava deposu yapmak istiyoruz diyelim Baklan bölgemizde, şu köyümüzü kalkındırmak istiyoruz’ dediğimizde yap diyor beni ilgilendirmez diyor. Yani Avrupa Birliği ‘bu beni ilgilendiren bir konu değil’ diyor. Ama Baklan halkının kültürünün artırılmasıyla ilgili seminer ziyaret yayın işte Avrupa seyahati gibi bir proje yapıyoruz götürüyoruz ‘ha işte tamam’ diyor. ‘Biz bunu istiyorduk sizden’ diyor. Yani Avrupa Birliğine uyum bağlamında projeleri istiyor. Farklı bir yaklaşım var burada. Bina yapımı, makine alımı gibi somut yatırımlara Avrupa Birliği genellikle TKDK dışında bizim diğer projelerimize destek vermiyor. O bakımdan tarımsal kalkınmayı destekleme kurumumuzun yatırımları çok önemli. Bizim bu konuda biraz daha gayretli olmamız gerekiyor. Bu tablodan ben bunu anladım. Şu anki performansımız iyi gözüküyor ama 73 milyonluk bir müracaatımız var. Bunun 32 milyonunu tarımsal kalkınmayı destekleme kurumu karşılayacak az bir para değil. Yüzde 65-70 destekler var. Bizim de biraz daha gerçekçi projeler yapmamız gerekiyor. Hem yenilikçi hem de yüksek kapasiteli üretime yönelik çalışmalar yapmak gerekiyor” dedi.
Desteklerin Kırsal Turizm adı altında turizm alanlarında da verilebildiğine dikkat çeken valimiz Şükrü Kocatepe sözlerini şu şekilde tamamladı; “Diyelim Karahayıt’ta yapacağımız otele destek veriyor. ‘Bunun kırsal kalkınmayla ne ilgisi var?’ gibi yani kırsal alan diye mi Karahayıt değerlendiriliyor gibi bir sorular oldu. Bu kurumun toleransından ve o konuda desteğe ihtiyacının çok olmasından kaynaklanıyor. Gerçekten ihtiyacımız var. Konaklama tesisi olarak bizim ihtiyacımız var. Gelen turistleri yüksek kaliteli yerlerde barındırmamız lazım. Bu konuda destek ihtiyacını bildiği içinde pansiyon otel gibi kırsal alanlarda kafeterya gibi yatırımlara da destek veriyor. Bu Aydın-İzmir güzergahı olabilir, Muğla-Antalya güzergahında yeni işletmeler kurulabilir. Karahayıt zaten bizim termal turizm yönünden bir hazinemiz. Ülkemizin de bir hazinesi. Bu bölgede en yüksek termal kaynağın bulunduğu bir bölge. Dolayısıyla biliyorsunuz şuan da TOKİ tarafından yürütülen bir proje var. Orada birinci etabı tamamlanan kentsel dönüşüm projesi var. Birinci etap tamamlandı şu anda 2. etabın tamamlanması bekleniyor. Hatta 2. etabın ihale hazırlıkları da başlamıştı. Ama birinci etapta gördüğümüz eksiklikler tekrarlanmasın daha güzel hem yatırımcının hem işletmecinin o bölgede yaşayan kişilerin beklentilerine cevap veren hem de turistlerin ihtiyaçlarını karşılamada eksiksiz yatırımlar olsun diye projeyi biraz daha geliştirelim dedik. Geçtiğimiz hafta biliyorsunuz TOKİ Daire Başkanımız geldiler ve Karahayıt’ı biz masaya yatırdık, inceledik. Yani Karahayıt’ta bu tür yenilikçi projelere yüksek kapasiteli ve modern projelere ihtiyacımız var. Tarım ve kırsal kalkınmayı destekleme kurumu da yine buna omuz veren bir kurum. Ben teşekkür ediyorum tarımın yanında turizme de destek verdikleri için.”
/_SNR9346(1).JPG?mode=resize&width=1200)
/_SNR9354(1).JPG?mode=resize&width=1200)
/_SNR9358(1).JPG?mode=resize&width=1200)
