Türk Eximbank'ın Anadolu'daki 2. Şubesi Denizli'de Açıldı
07.04.2017
Türk Eximbank'ın Anadolu'daki 2. Şubesi Denizli'de Açıldı
Denizli'deki ihracatçılar için finansal anlamda kolaylık ve avantajlar sağlayacak olan Türk Eximbank Denizli'deki şubesi Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin katılımıyla gerçekleşti. Denizli Şubesinin Isparta, Afyonkarahisar, Burdur, Uşak gibi illerdeki irtibat bürolarına da hizmet vereceği öğrenildi.
DENİB binasında yapılan açılışa; Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin yanı sıra, Vali Dr. Ahmet Altıparmak, Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, oda başkanları ve davetliler katıldı.
Açılış töreninde konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türk Eximbank’ın Denizli ve Bölge İllerine hayırlı olmasını diledi. Tanıtım, pazarlama, fuar, Türk Ticaret Merkezleri, yurtdışı ofis ve depo gibi birçok alanda desteklerinin olduğunu belirten Bakan Zeybekci konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Artık yeni şeyler söylemek lazımdı. Türkiye’nin yeni ikinci bir faza geçmesi gerekiyordu. Yani A bölümü bitti B bölümüne geçmemiz lazımdı. Yüksek teknolojiyi desteklememiz lazım bu alanda ve yeni pazarlama yöntemlerinde desteklerimiz var. Tanıtım, pazarlama, fuar, Türk Ticaret Merkezleri, yurtdışı ofis ve depo gibi birçok alanda desteklerimiz var. Biz Eximbank'ın finansman alanındaki desteklerinde Kore'den sonra dünya da ikinciyiz. Ama inşallah 2017 sonunda Türkiye dünyada bir numara olacak. Yani Türk Eximbank dünyada bir numara olacak. Yüzde 26 iniş, bu Eximbank Genel Müdürlüğüne vermiş olduğumuz açık net talimattır. Yani Türkiye'nin ihracatının yüzde 26'sının üzerindeki bir kısmını finanse eder hale gelerek dünyada bir numara olacak. Yurtdışındaki müteahhitlerimiz bir proje veya ihale aldıklarında o müteahhidimiz oradaki proje için Türkiye'den ürün aldığında, götürdüğü Türk malı olan her ürünü sıfır faizle yüzde yüz destekliyoruz. Yani Türkiye'den yeter ki mal alsın götürsün onun parasını sıfır faizle Eximbank veriyor. Türkiye ne yapacaksa bundan sonra ihtiyaç duyduğu hemen her şeyi gerek sermaye gerek finansmanı ve gerekse büyüme bütün bunların hepsini ihracata dayalı yani ihracatını artırarak gerçekleştirebilir diyoruz. Çünkü Türkiye'nin büyümek gibi bir zorunluluğu var. Yüzde 6 civarında bir büyümeyi gerçekleştirmek zorundayız. Yüzde 6 civarında bir büyümeyi gerçekleştirdiğimiz zaman işsizliğimizi düşürebiliyoruz. Ancak o zaman her yıl üst üste bir milyon vatandaşımızı işle buluşturuyoruz. Ama bu büyümeyi gerçekleştirmek için de ihtiyaç duyduğumuz finansmanı kendi tasarruflarımızla gerçekleştiremiyoruz. Türkiye ne zaman ki yüzde 5 buçuk gibi bir büyüme yoluna gittiğinde riskli cari açık problemi hep önümüze konuldu. Halbuki bir yöntem daha vardı. O da ülkemizin değerlendiremediği yer altı, yer üstü kaynaklarını, insan kaynaklarını, beyin kaynaklarını ve tecrübelerini değerlendirerek, bunları değere dönüştürerek ihracatı gerçekleştirmek ve kimseye hesap ve taviz vermediği kendi öz kaynaklarını oluşturmak. Dolayısıyla ihracata dayalı büyüme bu kadar önemliydi. Bunu da zaman zaman Türkiye hakikaten başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Ama son 4-5 yıl içinde Türkiye maalesef 140-150 milyar dolar alanında ki bir aralıkta dönmeye başladı. Kendimizi tekrar etmeye başladık."
